Deprem kuşağında yer alan ülkemizde, depreme dayanıksız binaların yıkımı, hatalı imalat yapılan binaların yıkımı, yeni bina yapmak üzere binaların yıkımı, kaçak yapılan binaların yıkımı, deprem geçirmiş bölgelerdeki hasarlı binaların yıkım işleri yoğun olarak yapılmaktadır. Birde son zamanlarda ortaya çıkan kentsel dönüşüm ve bunun neticesi olarak ortaya çıkan büyük yıkım işleri bulunmaktadır. Bu yıkım işlerin çokluğu ve ilkel usullerde yapılan yıkımların meydana getirdiği can ve mal kayıpları bu alanda faaliyet gösterecek profesyonel firma ihtiyacını doğurmuştur. Bunun neticesinde de ülkemizde yeni yeni bina yıkım firmaları kurulmaya başlanmıştır.
Çoğu kez haberlerde izlemiş veya gazetelerde okumuşsunuzdur. “Falan yerdeki hasarlı binanın yıkımını yapan kepçe çöken binanın altında kaldı, operatör hayatını kaybetti.” Veya “ Hasarlı binanın yıkımı esnasında yandaki sağlam bina çöktü…” şeklindeki haberleri. İşte bu tür olaylarbina yıkım firmalarının önemini ortaya koymaktadır. Artık günümüzde balyozla kırım işi kalmadı. Zaten iş güvenliği yasaları da hiçbir güvenlik önlemi bulunmayan bu tür yıkımlara müsaade etmemektedir.
Bina yıkım firmaları bu işleri uzman bir şekilde, ileri teknik donanım ve uzman işgücü ile yapmaktadır. Yıkımı yapılacak olan binanın beton kalitesi, içindeki kullanılan bileşenler ve yoğunluğu, binanın çevresi ile olan bağlantıları, çevredeki binaların sağlamlığı, temel yapısı vb. unsurlar öncelikle tespit edilerek veriler hazırlanır. Bunun neticesinde eldeki veriler ışığında yıkımın nasıl yapılacağı, hangi teknik ve ekipmanları kullanılacağı çevre güvenliğinin nasıl alınacağı, nerelere etkisi olacağı, çevreye verebileceği olası zararların neler olabileceği tespit edilir ve yıkım işlemi bundan sonra başlar. Burada kullanılacak olan tekniğin tespiti en önemli konudur. Bu tür yıkımlarda birinci amaç iş kazası, işçi kazası ve çevrelerdeki binalara verilebilecek hasarları önlemektir. Yıkım ikinci sırada gelir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder